
Kimse bilemez neler düşlediğimi"
Kimin aklından geçmiyor şu dizeler? Hele ki ben, ergenus, herkesten farklıyım olm ben, ben çok mükemmelim, kimsenin düşünemediğini düşünüyorum aslında. zaa. Sonuçta, düşünecek olursak, ki daha önceki yazılarda da söylemişimdir, kimse kimsenin hissettiklerini, yaşadıklarını yaşayamaz, çünkü insan tektir, beynini söküp almadıkça, karın ağrısı olsun, aşk acısı, farklıdır, özgündür. Yavuz Çetin'in yukarıdaki şarkısındaki "sen" faktörünü de bu kaotik ilişki pazarında yitireceğimizden, evet, kimse bilemez, bilemeyecektir.
Oysa, birine "Benimle Uçmak İster Misin?" diyebilmelidir insan. Herhalde sorulabilecek en mükemmel sorudur bu. Varlığını, koşulsuzca başkasına emanet etmek, her şeyi geride bırakabilmek, rüzgarı bekletebilme cesaretine sahip olmak, en savunmasız anını paylaşmak; bunlar değil midir zaten hayatta yaşanabileceklerin en güzeli?
Ben nereden bilebilirim, topu topu 16 yıllık ömrüm boyunca yaşadıklarım ne? Ayrıca, etrafımda dahi birine bu soruyu soranı görmedim, bırakın benim birine sorabilme ihtimalimi. Çünkü, topraktan ayrılamıyoruz, bizi bağlayan aile bağları, toplumun kuralları. Fakdısistim tadına kayan yazıyı ileride okuyunca gülerim belki, belki hala içimdeki küçük YavuzÇetin bu soruyu aramakta olur.
Uçmak ki herhalde 1984'ün aksine, özgürlüğün tanımıdır. Ne yönden bakılırsa bakılsın (ki being high bağlamında herhangi bir deneyimim olmadığından işin fiziksel yanını düşünmeli), bağların yoktur, yaşamayı fiilen hissedersin, idealde sorumluluk yoktur, dert yoktur, düşünce yoktur.
Düşünmeme özgürlüğümü istiyorum! Gelecek hakkında, yarın hakkında, yapacaklarım ve yaptıklarım hakkında, acılarım ve hatta sevinçlerim hakkında hiç bir fikrimin olmamasını, oldurmak zorunluluğumun da olmamasını istiyorum. (ehehe çok eğlendim)
Gerçekten, bu kadar planlandıktan sonra geleceğin ne heyecanı olabilir?
O zaman ne diyoruz, tabi biz demiyoruz Yavuz Baba diyor: (ki yazı amacından tamamen saptı, biz a Tribute to Yavuz Çetin beklerken, oldu Aida'nın Ergenlik Hezeyanları vol.9598498, oysa ben ağlamayı sevmem diyecektim, yaşamak istemem çaldım diyecektim peeeh)

"Benimle uçmak ister misin
Bu gece
Yükseklerde olmaktan korkar mısın
Topraktan ayrılalım bir süre için
Dünya bir yere kaçmaz
Biz yüzerken göklerde
Yükseklerde olmaktan korkar mısın
Topraktan ayrılalım bir süre için
Dünya bir yere kaçmaz
Biz yüzerken göklerde
Gel benimle ol
Unut bütün dertlerini
Rüzgar bizi bekler
Rüzgar bizi bekler
Daha fazla vakit kaybetmeyelim"
PS: Bu arada ne zaman bu şarkıyı dinlesem dışarı çıkmak istiyorum bu da enteresan bir etki tabi, ergenlikten olsa gerek, soğuk, ayışığı ve yavuz çetin.