1 Ekim 2010 Cuma

Ergen Strikes Back

Geçmiş günlerim için de, ergenliğimin etkilediği hormonlar yüzünden yazacaklarımdan da af dilemem. Niye dileyeyim neredeyse (!) iç çamaşırımın rengini bile bilen okur topluluğumdan? Aylar sonra, sıkıcı bir matematik dersinde bir blog sahibi olduğumun farkına varıp, hocanın "bana acı" iletili bakışlarına aldırmayıp, sıra arkadaşımın koluna yazmaktansa ( ki o da miniokurekibinden)  burayı kirletmeyi uygun gördüm kendime. Ne var ki sabahtan bir anda aklıma gelen muhteşem fikirler şu an ergen aklım apayrı yerlerde olduğundan mümkün değil çıkmaz.


Das Wilde Leben adında Uschi nam groupienin
hayat  hikayesini
anlatan filmden bir kare (aa gitar
)
Şu an sorguladığım konuysa, biz ergenlerin kendilerine bir şey, özellikle sevdiği bir şey öğreten, azcık ucundan dahi yakışıklı olan hocalarına yazmalarıdır. Bunun sebebi nedir ey ahali? Erkeklerdeki milf tutkusunun kadınlarda başgöstermesi mi? Yoksa klişe yaşıtımız ergenler çok banaaaaaal mi? HAYIR hayır hayır dostlar ben cevabı buldum. Ne demiş Hazreti Ali: "bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." E biz hormonal mutantlar da bu özlü sözü biraz fazla ciddiye almışız işte.Hele ki güzide ataerkil toplumumuzun kadın erkek ilişkilerindeki, analar tarafından yaratılmış "paşa" erkek ekolüne katlanmak durumunda kalan e dolaylı yoldan mazoşist sayılabilecek kadın figürleriyle büyüyen, hayalci genç kızlarımız! Yanlış, ÇOK YANLIŞ! Bu toplumda yürümeyen bir şey varsa o da yıllardır genç dimağların bilinçaltına yerleştirilen adaletsiz ilişki ritüelleri, aile yapıları ve kutuplaştırılmış cinsiyetlerin yüzündendir. Kahvede pineklemeyi kendine hak gören, kızını bir an önce evlendirip sepetlemeye çalışan, assslan gibi maço bilgisiz oğullar yetiştiren mükemmel babalar, evlilik yarışında sonakalıp kızkurusu olmayayım diye evlendiği adamın sözünden çıkamayan, sevgi dolu ama ezik analar, anasını örnek alıp aşkitosuyla bir an önce evlenip hormonlarını dizginlemeye çalışan genç kızlarla dolu lan bu ülke hala.




Hutz
Şu üstte yazdıklarımın üzerinden bir hayli geçti, e haliyle artık hiç aman ataerkilmiş zartmış zurtmuş tespit yapasım da yok, kendi kendimi yermişim zaten şöyle bi bakınca, neyse. Ayrıca Botswana'da kadınların ortalama yaşam süresi 35'miş lan 35. Yemişim ergenliğini, cahit sıtkı orda olsa aç kalırmış düşünsene, yaş otuz beş yolun yarısı mı nası yani, dante mi dante de kim? 
Araştırmadım ama zaten cahit sıtkı burda da aç kalmıştır.Hani adamlar şair falan, bohemler ya. İşte problem burda ya. Bütün iş midede, ben niye bohem olamıyorum, e kahvaltıdan sonra öğle yemeğini düşünen bi ailede büyüdüm ben, başka ne düşüneyim. 
Belki de en güzeli odur, böyle uzun uzun yazmalar falan. Hayır sen düşünceksin de nolcak kıytırık adamın tekisin, onun yerine ye iç yat gez gez gez gez gez


oysa ben de isterdim böyle ateş etrafında ( hayır ergen gitarcılar yok eugene hutz var) çadırlar , pis kıyafetli elemanlar bi elinde şarap, 3 gündür uyumadan yürümüşsün, açsın bi şarabın var ama sen şarkı söylicen falan.


Düşününce anlamsız.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder